Yazar Ercan Kesal, Deneyimlerini Paylaştı
Ercan Kesal, “Cebimdeki Ekmek Kırıntıları” adlı eserinde, yaşamından kesitler sunarak, oyuncu ve yazar kimliğinin gelişiminde bu deneyimlerin nasıl bir rol oynadığını anlattı. 48 yaşında sinemayla tanışmanın bir hayli gecikmiş olduğunu vurgulayan Kesal, “Hayatım boyunca bitmek tükenmek bilmeyen bir okuma, yazma ve yeni şeyler üretme telaşıyla yaşadım,” diyerek sözlerine başladı. Kesal, çağımızı “post-truth” (gerçek sonrası) olarak adlandırarak, bu dönemin çalışmanın ve emeğin değerinin hiçe sayıldığı bir dönem olduğunu belirtti. “Çalışmak, bu kadar aşağılanmamıştı. Emek, bu denli değersizleştirilmemişti,” ifadelerini kullandı.
ÇALIŞMAKTAN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK
Sanatçı, konuşmasının devamında toplumun çalışma anlayışını eleştirerek, “Artık sürekli bir köşe dönme peşindeyiz. Hızla bir şeylerin sahibi olma çabası içerisindeyiz. Emeksiz bir yaşam arayışı, bizi çok yanlış bir yola sürüklüyor,” dedi. Kesal, “Çalışmaktan başka hiçbir şansımız yok. Uğraşmaktan, çabalamaktan başka hiçbir alternatifimiz yok,” diyerek bu duruma dikkat çekti. Bu bağlamda, eğitim sistemine yönelik eleştirilerde bulunan Kesal, “Belki de okullardaki müfredat ve öğrenme-öğretme yöntemlerini yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor,” şeklinde düşüncelerini dile getirdi.
