Kapadokya’da İmkansız Bir Aşk Hikayesi
Kapadokya’nın eşsiz doğasında yaşanan imkansız bir aşk hikayesinin ekrana geldiği dizinin ilk bölümünde; İzmirli doktor Deniz, sevgilisi Arhan’ın ailesiyle tanışmak üzere Kapadokya’ya doğru yola çıktı. Masal gibi bir başlangıçla başlayan bu serüven, kimsenin beklemediği bir çatışmanın fitilini ateşledi. Sevgilisiyle evlilik hayalleri kuran Arhan, havalimanında ailesi tarafından karşılandı. Dedesinin kendisini beklediğini öğrenen Arhan, Deniz’i otelde bırakıp Alaca Konağı’na gitti.
Torununa yıllar önce verdiği sözü hatırlatan Hakim Alaca, onu Lâl ile evlendireceğini söylediğinde, Arhan’dan beklemediği bir tepki aldı. Arhan, kimseye söz vermediğini ve hayatının aşkı olan Deniz ile evleneceğini ifade ederek ailesine karşı durdu. “Ya Deniz ile evlenirim ya da beni kaybedersiniz!” diyerek rest çeken Arhan, tüm ailesinin tepkisini üzerine çekti.
Olayların içinden çıkılmaz bir hal aldığını fark eden Gönül, Lâl’i arayarak Arhan’ın hastalandığını ve nişanın birkaç gün erteleneceğini bildirdi. Otelde Arhan’ı beklemekten sıkılan ve şehir turuna çıkan Deniz, gittiği mekanda sürpriz bir ziyaretçiyle karşılaştı: Gönül Alaca. Beklemediği anda Deniz’in karşısına çıkan Gönül, ona oğlunun bir sözlüsü olduğunu anlattı: “Buralarda aşkın için değil, ailen için yaşarsın... Söz senettir bizde. Arhan’ın da verilmiş bir sözü var. Hata etmiş, seni buralara getirmiş. Artık biz telafi etmeye çalışacağız... Geldiğin yere dön kızım...”
Fırat, Deniz’in Gönül ile konuştuğunu ve İstanbul’a döneceğini öğrendiğinde, vakit kaybetmeden havalimanına gitti. Lâl’e verilen sözle alakası olmadığını söyleyen Arhan, Deniz’e evlenme teklif etti. Bu haber, Lâl’in ailesine hızla ulaştı. Öfkeden deliye dönen Eşref, oğullarıyla birlikte Alaca Konağı’na giderek tehditler savurdu: “Bundan sonra olacaklardan ben sorumlu değilim, Hakim Alaca!”
Deniz, güzel haberi ablası Ünzile ile de paylaştı. Ani alınan bu evlilik kararı, Sema’nın hiç hoşuna gitmedi. Eşref, dediğini yaptı ve intikam almak amacıyla Alacalar’ın sahip olduğu bağları ateşe verdi. Yangın haberi konağa ulaştığında Hakim’in de söyleyecek iki çift sözü vardı: “Bunun altında kalmayacağız!”
Günün ağırmasıyla birlikte Belmondo, Deniz ve Arhan’ın kaldığı konağa giderek Hakim’in onları beklediğini söyledi. Torunuyla müstakbel gelinini yanan bağlara götüren Hakim Alaca, onlara tehlikenin boyutlarını gösterdi: “Buna cevap vereceğiz... Evleneceksiniz! Bu toprakların gördüğü en ihtişamlı düğünü yapacağız. Eşref’e de, bütün Kapadokya’ya da cevabımız bu olacak... Ne diyorsun, kızım, Alaca olmaya hazır mısın?”
Deniz ve Arhan’ın düğünü için hazırlıklar hızla başladı. Deniz’in ablası Ünzile ve kardeşi Sema da nikah için Kapadokya’ya geldi. Her yerde Deniz’i arayan ve Sema’dan düğünü öğrenen Tufan, soluğu Kapadokya’da aldı. Deniz’i saplantılı aşığı Tufan’dan korumak, annesiyle babasını kaybettikten sonra kardeşlerine kol kanat geren Ünzile’ye düştü.
Bütün ailenin arkasından iş çeviren Hanzade ile Cihangir, Cemal’e yakalandılar. Kardeşinin mutlu gününü bozmak istemeyen Cemal, kimseye renk vermedi. Hayatı boyunca Arhan ile evlenmeyi hayal eden Lâl, ardında “Benim için üzülmeyin, Arhan’sız yaşamanın manası yok” yazılı bir not bırakarak bileklerini kesti. Haberin, çok geçmeden Hakim Alaca’ya ulaşmasıyla güzelleşen düğün gecesi, Arhan’ın abisi Cemal’in vurulmasıyla bir kabusa döndü. Hemen ameliyata alınan Cemal, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamazken, aynı dakikalarda oğlu dünyaya geldi.
Ölüm haberi Alaca Ailesi’ni yerle bir ederken Gönül, bütün öfkesini Deniz’den çıkardı: “Ben sana git dedim, dinlemedin... Oğlumu öldürdünüz be! Oğlumu öldürdünüz!” Cenaze için gelenler Alaca Konağı’nın avlusunu doldurdu. Kocasına veda etmek istemeyen Roza, Cemal’in cenazesini kimseye vermedi: “Seni öldü sanıyorlar ama ben biliyorum, uyanacaksın... Oğlumuz doğdu, onu büyüteceğiz beraber...” Cenazenin toprağa verilmesinin ardından Hakim, torununa bunu yapanların peşine düştü.
En başından beri Eşref’ten şüphelenen Hakim, Deniz’e takıntılı bir şekilde aşık olan Tufan’ın da şüpheliler listesinde olduğunu öğrendi. Tufan’ın varlığını polislerden öğrenen Arhan, hesap sormak için Deniz’in kaldığı otele gitti. Birbirlerine hiç ayrılmamak için söz veren Deniz ve Arhan, kendilerini bir anda büyük bir çıkmazın içinde buldular.
Dizinin Final Sahnesi
Dizinin final sahnesinde; Daha önce Deniz için ailesine rest çeken Arhan, bir kez daha sevdiği kadının elini tuttu: “Deniz benim karım ve yeri benim yanım!”
KARAKTERLER
- Arhan: Karizmatik, zeki, kararlı ve sözüne güvenilir biridir. Alaca ailesinin en küçük oğlu olmasına rağmen dedesi ona çok güvenir. Yurtdışında işletme bölümünde okumuş ve aile işlerinde yer almak için ülkeye geri dönmüştür. Kapadokyalı ailesinin İzmir’de açacağı otelle ilgilenirken hayatının aşkı Deniz’le tanışmıştır. Ailesinin tepkisiyle karşılaşmasına rağmen, inatçı bir şekilde sevdiğinden vazgeçmez.
- Deniz: Güzel, akıllı ve modern bir kadındır. Kökleri Karadeniz’de olsa da İzmir’de doğup büyümüştür. Tıp bölümünden yeni mezun olan Deniz, mesleğini eline almak için sınavlara hazırlanmaktadır. Arhan’ı ilk gördüğü an aradığı aşkı bulduğunu hisseder, ancak onun ailesiyle tanışmak için Kapadokya’ya gidişi her şeyi değiştirir.
- Hakim: Her zaman net bir tavrı olan, despot ve öngörülemez bir adamdır. Torunlarını bir baba gibi sahiplenmiştir. İnsanlar ve olaylar karşısında soğukkanlı ve acımasız olabilmektedir. Kendi kurduğu sistemde, Hakim Alaca ismini hep en tepeye yerleştirir. Genç ve güzel bir kadın olan Hanzade’yle evlenmesi, onun gücünü koruma arzusunu yansıtır.
- Cihangir: 30’lu yaşlarındaki Cihangir, önceden bir evlilik geçirmiştir. Yapmış olduğu bir hata sonucu eşinin ölümüne ve çocuğunun tekerlekli sandalyeye mahkum olmasına sebep olmuştur. Hırslı ama beceriksiz biridir. En büyük isteği, dedesi Hakim’in ardından tüm işlerin başına geçmektir.
- Hanzade: Hakim’in asistanı olarak Alaca Konağı’na adım adım yaklaşmış ve sonunda amacına ulaşarak Hakim’le evlenmiştir. Evlilik sözleşmesi Hanzade’nin planlarını değiştirse de, konumunu korumak için her şeyi yapabilecek bir karaktere sahiptir.
- Gönül: Hakim Alaca’nın tek gelinidir. Eşi Tarık’ın vefatından sonra çocuklarını gözünden sakınarak büyütmüştür. Fedakar bir anne olan Gönül, geçmişte Eşref ile yaşadığı aşk hikayesinin gölgesinde kalmıştır.
- Ünzile: 30'lu yaşlarının sonunda, fedakar, çalışkan ve inandığı doğruların peşinden giden biridir. Anne ve babasını kaybettikten sonra Deniz ve Sema’nın tüm sorumluluğu onun üzerine kalmıştır.
